Çanakkale Destanı: 18 Mart 1915’in Kahramanlık Hikâyesi

Fotoğraf :Askerlikten sonra Seyit Onbaşı

Çanakkale Destanı: 18 Mart 1915’in Kahramanlık Hikâyesi
Tarihin Akışını Değiştiren Bir Zaferin Perde Arkası

---

Birinci Dünya Savaşı’na Giden Yol: Milliyetçilik ve Sömürge Yarışı

18. yüzyılın Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi, Avrupa’yı kökten değiştirdi. Milliyetçilik rüzgârları çok uluslu imparatorlukları sarsarken, sanayileşen devletler hammadde peşinde koşmaya başladı. Osmanlı İmparatorluğu ise çöküş dönemindeydi. Balkan Savaşları sonrası “hasta adam”ın toprakları, sömürgeci devletlerin iştahını kabartıyordu. Özellikle Boğazlar, hem stratejik hem de ekonomik açıdan kritikti. Kimin kontrol edeceği, Avrupa’yı birbirine düşüren bir sorundu.

28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan Veliahtı Franz Ferdinand’ın suikastı, kıvılcımı ateşledi. Bloklar savaşa hazırdı ve Osmanlı, bu fırtınanın tam ortasındaydı.

---

Çanakkale’de İlk Şafak: Boğazların Kaderi

Savaş ilanları yankılanırken, Osmanlı Devleti Boğaz Savunma Planını devreye soktu. 4 Ağustos 1914’te mayın hatları döşenmeye, 27 Eylül’de Boğazlar trafiğe kapatıldı. Ancak Müttefikler hedefini belli etmişti: 3 Kasım 1914’te İngiliz ve Fransız gemileri Seddülbahir Kalesi’ni bombaladı. Kalenin cephaneliği patladı ve Çanakkale’nin ilk şehitleri verildi. Bu, bir uyarıydı.

İngiliz Deniz Bakanı Winston Churchill, “Boğazlar donanmayla geçilir!” diyordu. Nihayet 19 Şubat 1915’te ilk büyük saldırı başladı. Ancak Türk bataryaları direniyor, filo hedefine ulaşamıyordu.

---

Nusret Mayın Gemisi: Tarihin En Zekî Hamlesi

Müttefikler, 25 Şubat’ta yeniden taarruz etti. Kumkale, Seddülbahir ve Orhaniye tabyaları susturuldu. Ancak Erenköy Koyu’nda bir şeyler oluyordu… 7/8 Mart gecesi, Yüzbaşı Hakkı Bey komutasındaki Nusret Mayın Gemisi, karanlıkta sessizce 26 mayını kıyıya paralel döşedi. Bu hamle, 18 Mart’ta her şeyi değiştirecekti.

---

18 Mart 1915: Tarihin En Şanlı Direnişi

Müttefiklerin planı basitti: Sabah tabyaları sustur, öğleden sonra mayınları temizle, Marmara’ya geç! Queen Elizabeth, Agamemnon gibi dev zırhlılar, üç hat halinde Boğaz’a girdi.

Saat 08:15: İlk hattın uzun menzilli topları Türk bataryalarını dövmeye başladı. Toplarımız sessiz kaldı. Öğleden sonra ikinci hat devreye girdi. Ancak üçüncü hattaki eski gemiler Türk topçusunun menziline girince işler değişti.

Türk Topçusu Karşılık Veriyor!
Aniden, kısa menzilli toplar ateş kustu. Seyit Onbaşı, 276 kg’lık mermiyi sırtlayıp topa süren efsanevi kahraman, düşmanı şaşkına çevirdi. Bir yandan mayınlar, bir yandan topçu ateşi…

Batan Gemiler, Yıkılan Hayaller:

• Bouvet: Bir mayına çarptı, 3 dakikada battı.

• Irresistible ve Ocean: Ağır yara alarak sulara gömüldü.
  

• Inflexible, Gaulois, Suffren: Savaş dışı kaldı.

Saat 17:00’de Amiral de Robeck geri çekilme emri verdi. Birleşik Filo, tarihinin en ağır yenilgilerinden birini almıştı.

---

Zaferin Sırrı: İman, Teknoloji ve Zekâ

Çanakkale, sadece bir deniz savaşı değildi. Türk askerinin cesaretinin, Nusret’in stratejisinin ve Seyit Onbaşı’nın kahramanlığının zaferiydi. Düşman, çelik zırhlara ve üstün teknolojiye güvenmişti. Ama unuttuğu bir şey vardı: Vatan sevgisi, teknik üstünlüğü yener.

---

Bugünün Çanakkale’si: Tarihe Saygı, Geleceğe İlham

18 Mart 1915, sadece bir zafer değil, millet olma bilincinin ateşlendiği andır. Her karış toprağı şehit kanıyla sulanan bu toprakları ziyaret ettiğinizde, Seddülbahir’de, Conkbayırı’nda hissedeceksiniz: Bu vatan kolay kazanılmadı.

Not: Çanakkale Savaşları’nın detaylarını öğrenmek için  resmi kaynaklara  göz atabilirsiniz

Kraliyet Donanması zırhlısı HMS Irresistible'ın batışı (18 Mart 1915

Mayın